Çocuklarınız yiyeceklerle oynuyor mu?

Yiyecekler ile oynamak okul öncesi çocukların daha az seçici olmasına yarıyor.

Yiyecekler ile oynamak okul öncesi çocukların daha az seçici olmasına yarıyor.
Çocuklarına, okul öncesi masa adabı öğretmek için uğraşan ebeveynlerin mücadele etmeyi bırakmak için yeni bir nedeni var. Yapılan yeni bir araştırmaya göre, yiyecekler ile oynamaları, çocukların yeni tatlar korkusu üstesinden gelmesine yardımcı olabilir ve beslenmelerinde çeşitlilik yaratabilir.
İngiliz araştırmacılar, bir grup çocuğa patates püresi ve jöleleri içindeki saklı oyuncakları bulmasını sağladı ve üstünü başını ve masayı kirletmek konusunda daha rahat davranan çocukların yeni şeyler tatmak korkusu olarak bilinen gıda neofobisine sahip olma riskinin daha düşük olduğunu ortaya çıkardı.
Çalışmanın baş yazarı ve İngiltere, De Montfort Üniversitesi’nde psikoloji araştırmacısı olan Helen Coulthard, Leicester, konuya dair, “Bu sadece bir işbirliği olmasına rağmen, çocukların yemek süreçlerine oyunu dahil etmesinin yeni yiyecekleri kabul etmesinde faydalı olabileceğini gösteriyor” diyor.
Genç çocukların yabancı gıdalara karşı temkinli bir dönemden geçmesi ya da belirli yiyecekler dışında kalanları tüketmeyi reddetmesi oldukça normal olsa da çoğu çocuk ilkokul çağına geldiğinde bu alışkanlığı geliştiriyor. Çocuk doktorlarına göre, çocuk boyuna göre sağlıklı bir kiloda olduğu sürece bu durum çok zararlı olmak zorunda değil.
 
Ama, daha önceki araştırmalar gıda neofobisi ile kısıtlı meyve ve sebze tüketimi arasında bağ kurduğu için, Coulthard ve meslektaşları, yiyeceklere dokunma ve yabancı yemekleri tatma arasında bir bağlantı kurabilir olup olmadığını görmek istediler.
Siz sebze yiyorsanız çocuğunuz da yiyor
Yaşları 2 ile 5 yaş arasında değişen 70 çocuktan (ebeveynleri kendilerini gözlerken ve araştırmacılar tarafından saklanan oyuncakları bulmaya çalışırken mutlu olup olmadıklarına bakarken) patates püresi ve jöle gibi yumuşak yiyeceklere saklı oyuncak askerleri bulmaları istendi. Ellerini kullanamayan çocuklara kaşık teklif edildi.
Çocuklar bu arayış içinde iken, ebeveynler ve araştırmacılar ayrı ayrı değerlendirmede bulunup çocukların mutluluğunu 1-5 arasında derecelendirdi.
Çocukların genellikle ne yediğini anlamak için, araştırmacılar ebeveynlere çocukların yeni besinler denemeye açık olup olmadığını ve günde kaç porsiyon meyve ya da sebze tükettiklerini sordu.
Araştırma sonuçlarına göre, ebeveynleri de bu besinleri tüketiyorsa, çocuklar daha fazla meyve ve sebze yiyorlar. Ve yine araştırma sonuçlarına göre, yemekleri ile oymamayı seven çocuklarda neophobia veya dokunma hassasiyeti riski daha az oluyor.
İyi haber ise, hali hazırda yemek seçen çocukları yiyecekleri ile oynamaya teşvik ederek bu huylarından kurtarabilmenin mümkün olması. Küçük yaşlardan itibaren bol alternatif sunmak da pek çok tat ve dokuya alışmalarını böylece tanımadıkları yiyeceklerden daha az korkmalarını sağlıyor.
Ebeveynler yemek istemedikleri şeyleri zorla yedirmeye çalışmak ve baskı yapmak ya da tehdit etmek yerine, eğlenceli, meraklı ve araştırmacı taraflarını teşvik ederek çocukları kışkırtmalılar.