Hayatı dar etmeden “evde kal”mak
Evdeyiz ve evin içinde dahi attığımız her adıma dikkat ediyoruz. Psikolojik ve fiziksel yorgunluğumuzu artırmamak için dikkat etmemiz gereken şeyler var!
Aldığımız her şeyi yıkamak belki de aylarca sürdüreceğimiz bir alışkanlık haline gelecek ancak uzmanlar aldığımız ürünleri poşetten çıkardıktan sonra bir süre balkonda bekletmenin yeterli olduğunu söylüyor.
Evdeyiz diye üç öğün yemek yapmak zorunda değiliz. Evet hepimizin iştahı daha da açılmış olabilir ancak yine de bu bizim evde kaldığımız süre içinde “mutfakta kal”mamıza sebep olmamalı.
Erken uyumayı deneyebiliriz. Aktif çalışma hayatımız varken işten eve gelmek, akşam yemeği hazırlayıp yemek, bir film izlemek derken yatağa geçme süremiz bir hayli erteleniyordu. Ancak şu sıralar doğaya eşitlenmek için bir fırsatımız var. 9.00-9.30 gibi yatağa girmek verimli bir uykunun anahtarı. Üstelik bu sayede bağışıklığınızı da güçlendirebilirsiniz.
Gündemin akışı ne kadar değişirse değişsin “ev işleri”nin akışı değişmiyor. Yemeği, ütüsü, temizliği… Üstelik herkes evde olduğu için kimse kimsenin ne iş yaptığını görmezden gelemez. E o zaman iş yüklerinizi konuşup paylaşmak için ne duruyorsunuz?
Belki de bir el beceriniz/sanatsal bir yeteneğiniz var farkında değilsiniz… Neden olmasın ki? Bir şeyler çalmayı, bir şeyler yazmayı, bir şeyler çizmeyi denemeye ne dersiniz?
E biraz dağınık kalmasın mı? Evde kaldığımız süre içerisinde yaşadığımız alanın hep derli toplu olmasını hayal edebiliyor olabiliriz ancak bunun şart olmadığını arada bir hatırlatmakta fayda var.
Tüm günü yatakta geçirmek için daha iyi bir fırsat sonrasında karşımıza çıkmayabilir. Evet, salgın fiziksel sağlığımızı etkilediği kadar psikolojik sağlığımızı da fazlasıyla etkiliyor ancak iyi tarafından bakarsak biraz durmak, hareket etmemek için oldukça ideal bir dönem.