Modası geçmeyecek şehir: Viyana…

Modernle klasiğin kucaklaştığı Viyana, pek çoğumuz için müzik, mimari, resim, dans ve festivallerle eşanlamlı bir şehir.

Modernle klasiğin kucaklaştığı Viyana, pek çoğumuz için müzik, mimari, resim, dans ve festivallerle eşanlamlı bir şehir.
Yıllardır şık kafeleriyle gurmelere, özel butikleriyle moda tutkunlarına, görkemli müzeleri ve konser salonlarıyla sanatseverlere hitap eden şehir, şimdilerde farklı eğlence alternatifleriyle gece kuşlarını da hızla kendine çekiyor. Öyleyse 48 saatte Viyana turumuz başlasın.
 
Birinci gün
10.00
Güne müzelere yakın bir caddede konumlanan Café Sperl’de kahvaltı ederek başlayın. 1880’den beri değişmeyen mekânda farklı kahveleri tadabilirsiniz.
 
11.00
Museumsquartier (Müzeler Bölgesi), hem şehri keşfetmek hem de sanatla iç içe olmak için ideal. Burası dünyanın en büyük 10 kültür kompleksinden biri. Ludwig Vakfı Viyana Modern Sanatlar (MUMOK), Zoom Çocuk, Leopold ve Mimarlık Müzesi (AZW) burada. Burada barlar, dükkânlar ve genç sanatçıların stüdyoları da var.
 
13.00
Viyana’nın en meşhur yemeği şinitzeli, patates salatası eşliğinde Figlmüller’de yiyin. Porsiyonlar tabaktan taşacak kadar büyük. Şehrin spesiyalitelerinden biri olan Wurst’u da mutlaka (bir çeşit sosis) deneyin.
 
14.00
Gustav Klimt’in resimlerinin etkisinden kurtulamadıysanız rotanızı Belvedere Sarayı’na çevirin. Bugün Österreichische Galerie (Avusturya Galerisi) olarak hizmet veren Belvedere Sarayı, Klimt, Oskar Kokoschka ve Egon Schiele’nin resimlerini sergiliyor. Sanat Tarihi Müzesi’nde Bruegel’in tablolarını görebilirsiniz.
 
16.00
Kentin en büyük sebze, balık ve et pazarı Naschmarkt’ta bir fincan kahve ya da bira içerek rengârenk tezgâhların ve kalabalığın keyfini çıkarın. Cumartesileri kurulan bit pazarı, Naschmarkt’ın başka bir çekici yönü. Pazar yerinde hava karardıkça civardaki barlar hareketlenmeye başlıyor.
 
18.00
İmparatoriçe Maria Theresa ve kocası İmparator Franz Joseph döneminde barok mimari şaheserleriyle donatılan şehirde mutlaka görmeniz gereken yerler arasında Aziz Stephen Katedrali, Pretaer’deki Giant Ferris Wheeler, Viyana Eğlence Parkı ve dünyaca ünlü İspanyol Binicilik Okulu da yer alıyor, atlamayın.
 
19.30
Rebhuhn, genç aşçı kadrosuyla Viyana mutfağından yeni ve eski lezzetler sunuyor. Çorba kıvamındaki etli yemeği, Tafelspitz spesiyalleri arasında.
 
22.00
Geceyi iyi müzikle bitirmek istiyorsanız şehrin popüler mekânlarından Future Garden tam size göre. Electro ağırlıklı dans müziğinin hâkim olduğu Future Garden, sanatçıların tercih ettiği bir bar.
 
İkinci gün
11.00
Habsburgların görkemli sarayı Schonbrunn’u görmeden klasik Viyana’nın neye benzediğini tam olarak anlayamazsınız. Sarayın arka bahçesinde yürüyüşün ardından tepedeki Gloriette’ye çıkın ve manzaranın keyfini çıkarın.
 
13.00
Viyana ve Avrupa mutfağından oluşan mönüsüyle Café Amarcord hem mola vermek hem de lezzetli bir şeyler atıştırmak için ideal.
 
14.30
Alışveriş keyfi için şehir merkezinden birazcık uzaklaşmak gerekecek. Prada, Louis Vuitton ve benzeri lüks markalar için rotanızı Stephansplatz’a çevirin. Kärnterstrasse ve Graben civarında gezin, vitrinleri keşfe çıkın.Westbahnstrasse, Lindengasse, Kirchengasse ve Siebensterngasse’de Viyanalı tasarımcıların butiklerini bulabilirsiniz. İkinci el için Neubaugasse’ye bakın.
 
16.00
Alışverişinizi bitirip otelinize dönmeden önce, bir pastaneye oturup başka bir Viyana klasiği Sacher Torte yiyin yanında da Melange kahvesi için.
 
17.00
Mozart’ın en bilinen kırmızı ceketli ve peruklu resmi, her an ve her yerde karşınıza çıkar. Mozart çikolataları, likörleri, kalemler, kupalar, fularlar ve elbette plak ve CD’lerini kendinize ya da dostlarınıza hediye olarak alabilirsiniz.
 
18.00
Viyana’nın şık yüzünü görmek isteyenler akşam yemeği için Bios’u tercih etmeli. Şehrin en gözde restoranlarından Bios, klasik Viyana ile tanışabileceğiniz ideal bir restoran. Yalnız fiyatlar biraz kabarık.
 
20.00
Fırsatınız olursa, Mozart’ın eserlerinden birinin seslendirildiği bir konsere gitmeye çalışın. Klasik müzikten söz açmışken şehrin en özel klasik müzik mekânlarını da es geçmemek gerek. Dünyanın en iyi akustiğine sahip konser salonlarından “Golden Hall” Musikverein’da. Musikverein’ın programını Viyana’ya gitmeden mutlaka gözden geçirin.
 
Haber: Levent Özçelik